Genel olarak iş hukukundaki temel problemin işverenlerine güvenerek işten çıkış belgelerine atılan imzalar nedeniyle yaşanmaktadır.

İşten çıkarılma sürecinde ofisimizden danışmanlık hizmeti alabileceğiniz gibi, çıkarıldıktan sonra da gereken davanın açılması için ofisimizin iş avukatı departmanından avukatlık hizmeti alabilirsiniz.

İşçilerin haklarını bilmemesi nedeniyle işverenleri tarafından gerçek durumu yansıtmayan belgelere imza atmaları, yahut “bir şey olmaz sen imzala” diyerek imzaladıkları belgeler nedeniyle  davaları reddedilmektedir.


İşten Çıkarılan İşçi Ne Yapmalı?

İşten Çıkarılan işçiler Ne Yapmalı Sorunun elbette oldukça geniş bir cevabı vardır.

Biz bu yazıda işvereni tarafından aniden işten çıkarılan bir işçinin karşı karşı kaldığı bu ani durumdan haklarının zayi olmaması için ön koruyucu bilgiler verilmesini amaç edindik.

İşten çıkarılan bir işçinin ne yapması gerektiğini değerlendirmesini yaparken yaşadığı o anın ve durumun “Zor” bir durum olması halini göz önünde elbette bulundurduk.

Bu noktada işçi gerçekten hiç bir şey yapamıyorsa, hiç bir şey yapmasına imkan verilmiyorsa, ve aşağıda izah edildiği gibi herhangi bir kayıt düşmesine ve fesih bildiriminden bir suret almasına izin vermiyorlarsa, işyerinden hiç bir belgeye imzalamadan ayrılması çok daha sağlıklı olacaktır.

Şimdi neler yapılması gerektiği ile ilgili ana başlıklara geçelim.


Haklarınızı Öğrenin!

İş ve İşçi Hukukunda, işçi için en önemli husus haklarının neler olduğunu bilmesidir.

İşçinin hizmet görme borcuna karşılık olarak alacağı maddi ve manevi değerlerin neler olduğunu bilmesi kendisi için oldukça önemlidir.

İşçinin hak ve alacaklarını belirlemeden işverenden isteyeceği taleplerini de belirlemesi mümkün olmayacaktır.

Sürecin tamamı sahip olunan haklara göre yönetilecektir.

Haklarınızı öğrenmek için öncelikle genel bilgiler içeren “İşveren ve İşçi Hakları” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Ücret, fazla mesai v.s. gibi alacaklarınızın hesabı için bir avukattan alacak hesaplaması yapmasını istemeniz de yararınıza olacaktır.


İşten Çıkış Belgesinden ( Fesih Bildiriminden ) İki Asıl İsteyin!

İşverenlik önünüze imzalamanız için tek suret işiten çıkış belgesi yani fesih bildirimi sunduklarında hiç bir yere imza atmadan, “iki suret sunulduğu takdirde imzalayabileceğinizi” söyleyin.

Ve önünüze koyulan fesih bildirimindeki işveren imza kısmında kaşe ve imzanın bulunlmasına, imzanın mümkünse huzurunuzda atılmasına dikkat edin.

İmzalamanız için iki asıl suret konulduğunda işverenden ya da vekilinden belgeleri imzalamasını istemeniz gerekmektedir.

İşverenlik tarafından belgeler imzalandıktan sonra fesih ihtarnamesinden bir suretini cebinize koyup diğerini imzalayak işvereninize verebilirsiniz.

Fesih ihtarnamesini imzalayacaksanız bu yazıdaki tüm uyarılara dikkat etmelisiniz.

Fesih İhtarnamesinden bir suret alınmadığı hallerde, siz işyerinden ayrıldıktan sonra siz iş akdinizin fesih edildiğinizi düşünmenize rağmen işverenlik, arkanızdan devamsızlık tutanağı tutarak iş akdinizi haklı nedenlerle fesih edebilecektir.

Bu halde de kıdem tazminatı talebiniz mahkemece reddedilecektir.

Bu tehlikesi nedeniyle ve ispat sorunları yaşamamanız için fesih bildiriminden imzalı bir asıl suret almalısınız.

İmzaladığınız her bir belgeden bir suret isteme hakkına sahip olduğunuzu ve hiç kimsenin bir başkasına zorla belge imzalatma hakkı ve yetkisi bulunmadığını unutmamanızı tavsiye ederiz.

Bu anlamda işverenliğin “Fotokopisini Çekmenize“, ya da “Fotoğrafını Almanıza” izin vermesi gibi karşılıklarla aslını istemekten imtina etmeyin.

Çalışan herhangi bir belgeye imza atmaması halinde işveren bu belgeyi noterlik yolu ile gönderecektir.

Nitekim fotoğraf ve fotokopi üzerinde gerçek – sahte incelemesi yapılması mümkün değildir.


İşten Çıkış Belgesindeki Yazılanları Dikkatle Okuyun!

İşverenlik tarafından imzalamanız için önünüze konulan fesih bildirimindeki her bir kayıt hem ispat sorunları hem de kıdem tazminatı gibi feshin haklı nedenlere dayanıp dayanmadığına bağlı tazminat istekleri açısından oldukça önemlidir.

Burada şunu ifade etmekte fayda var ki, fesih gerekçesi gerçeği yansıtmayabilir. Bu halde fesih bildirimini teslim almamak doğru değildir.

Fesih gerekçesine katılmıyorsanız da bu yazıdaki kriterlere göre (aslından bir suret alarak v.s. ) bildirimi tebliğ alabilirsiniz.


İşten Çıkış Belgesini Haklarınızı Saklı Tutarak Teslim Alın!

İmzaladığınız fesih bildirimi sadece fesih ihtarnamelerinde bulunması gereken kayıtlardan oluşuyor ise, yazıyı imza ve tarih karşılığından teslim/tebliğ almanız bir sorun yaratmayacaktır.

Buna karşılık işten çıkış sebebinize dair ve katılmadığınız iddialardan bahsediliyorsa “Tebliğ Adım. Haklarım Saklıdır” ifadesini kullanmanız doğru olacaktır.


İşten Çıkış Belgesinde İmzanızın Yanına Tarih Atın!

Fesih bildiriminde imzanızın yanına tarih atmayı kesinlikle ihmal etmeyin.

Nitekim, bildirim tarihine bağlı haklarınızı yitirmemeniz için müracaatlarınızı belirlenen süreler içerisinde yapmanız gerekmektedir.

Örneğin işe iade davasında arabuluculuğa başvuru ve dava süresi fesih bildiriminin yapıldığı tarihten başlamaktadır.

Buna göre bildiriminde geçmiş bir tarihin işveren tarafından maksatlı olarak yazılması halinde bildirimin daha önce yapıldığını iddia edebileceklerinden işe iade davanız Hak Düşürücü Süre İçerisinde açılmadığından bahisle reddedilecektir.


Çalışma Belgesi İsteyin!

İşvereninizden Çalışma Belgesi istemek İş Kanununun 28. maddesine göre göre işçiye hak olarak verilmiştir.

Çalışma Belgenizdeki kayıtların doğru olmasından işverenlik sorumludur.

Çalışma belgenizdeki kayıtların doğru olmaması nedeniyle bir zarara uğramanız halinde de işveren ortaya çıkan zarardan sorumludur.


İşten Çıkarılan İşçi Ne Yapmamalı?

İşten Çıkarılan İçi Ne Yapmamalı sorusunu en genel cevabı elbette hukuki hak ve yükümlülüklerini belirlemeden hiç bir şey yapmamasıdır.

İşten çıkarıldığı, hatta çıkarılma sebeplerinin oluştuğunu düşündüğü andan itibaren bir avukattan yardım almalıdır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı genel olarak çalışma düzenini ilgilendiren konularda idari soruşturma yapması de mümkündür.

SGK’ya ve İŞKUR’a şikayet etmek idari prosedür açısından önemli ise de mahkemelerin yerine geçecek şekilde karar veremezler

Burada en son aşaması itibariyle, yani işten çıkarılma işlemlerinin yapıldığı ana ilişkin tavsiyede bulunulmuştur.


Kesinlikle İstifa Dilekçesi Vermeyin!

Hiç bir işveren çıkış nedeninden şüphe duymadığı durumlarda işçisinden istifa etmesini istemez!

Bu şu demektir. Eğer işvereniniz sizden istifa etmenizi istiyorsa sağlam bir fesih nedeni olmadığını düşünüyor, en azından fesih gerekçesi ile ilgili bir şüphe duyuyor demektir.

Bu noktada fesih işlemini, garanti olduğunu düşündüğü istifa yolu ile tamamlamak niyetindedir.

İstifa dilekçesi ilgili başka yazılarda da belirtildiği üzere, eğer işten ayrılmak istiyorsanız ve hiç bir haklı gerekçeniz yok ise tercih edeceğiniz bir yoldur.

İş Kanunu, iş sözleşmesi ve varsa toplu iş sözleşmesi genel olarak iş mevzuatı ve Yargıtay kararlarına göre işveren tarafından ödenmesi gereken ücretleri ödenmeyen, mobbing uygulanan  işçiler, iş aktini haklı fesih yolu ile sonlandırmalıdır.

Bunu da bir avukatın danışmanlığı ve noter aracılığıyla gönderilecek bir fesih ve temerrüt ihtarnamesi ile yapmalıdırlar.


Zimmetli Eşyalarınızı Tutanak Karşılığı Teslim Edin!

İşçiye tutanak karşılığı teslim edilen eşyaları ( İş sağlığı ve güvenliği ekipmanları, bilgisayar, notebook, cep telefonu, anahtar, araç anahtarı, işçi tulumu, v.b. ) işvereninize tutanak karşılığı teslim edin.

Bu tutanağın iki asıl suret olarak düzenlenmesi ve işverence imzalanmış bir asıl suretinin işçi tarafından alınması gerekir.

Eğer asıl suret verilmiyorsa hiç bir eşyayı teslim etmeyin.


Haklarınız Ödenmedikçe İbraname İmzalamayın!

Ödenmemiş alacakların ödendiğine dair ve gerçeğe aykırı kayıtlar bulunan ibranameler kesinlikle imzalanmamalıdır.

Buna rağmen işverenin ibraname imzalamaya zorlaması halinde dahi hiç kimsenin zorla imza alma yetkisi ve hakkı olmadığından iş yerinden hiçbir belgeye imza atmadan ayrılmak en makul yol olacaktır.

İş akdini feshetmek ve işten ayrılmak isteyen işçiler “İşten Ayrılmak İsteyen İşçilere Öneriler” başlıklı konuyu inceleyebilirler.


Bir Avukata Danışmadan Arabuluculuk Tutanağı İmzalamayın!

Arabuluculuk, taraflar arasındaki husumeti bir mahkeme ilamı niteliğinde bir belge ile ortadan kaldırılmasıdır.

Bunun için genel iradeyi fesadı halleri bulunmadıkça taraflar aynı konuya ilişkin dava açamazlar.

İradeyi fesatlayan durumlarla ilgili olarak bölge adliye mahkemesi ve temyiz mahkemelerinin katı ispat kurallarına göre karar verdiklerini belirtmeliyiz.

Kişisel güvene dayanarak imzalanan arabuluculuk tutanakları nedeniyle işçiler büyük hak kayıtlarına uğramaktadır.


Alacağınızı Almadan Davanızdan Feragat Etmeyin!

Arabuluculuk anlaşma belgesine bağlanan tüm sonuçlar mahkeme dosyasından feragatte de doğmaktadır.

Davadan feragat halinde tarafların aynı konuya ilişkin yeniden dava açabilmeleri kesinlikle mümkün değildir.

Verilen sözlere ve kişisel güvene dayanarak davanızdan feragat etmeniz halinde maddi ve hukuki büyük sonuçlar doğmaktadır.

Hem kendi avukatınızın hem karşı tarafın avukatının hem de yargılama masraflarının tamamını ödemek zorunda kalırsınız.

Yılların tüm birikimini alamamanız ise büyük bir hüsran yaşamanız neden olacaktır.

Bu nedenlerle hangi aşamada olursa olsun, bir avukatın yardımından yararlanmadan işlem yapmayın.