İdareye Malpraktis Nedeniyle Maddi Ve Manevi Tazminat Davası, devlet hastaneleri, vakıf üniversitesi hastaneleri ve özel hastanelerin hizmetleri nedeniyle idare mahkemesinde idareye karşı açılacak davayı ifade etmektedir.

Bu davanın en önemli özelliği elbette ki bu tazminat davasının idare hukuku prensipleri içerisinde çözülecek olmasıdır.

İdare hukukunda, hak düşürücü süreler gibi asliye mahkemelerinden farklılık arz eden birçok nokta bulunmaktadır.

Bu farklılık nedeniyle hak düşürücü ve zamanaşımı süreleri, dava tarafları, başvuru mercileri ve başvuru dilekçelerinin doğru olması oldukça önemlidir.

İdareye karşı açılacak malpraktis davası için ofisimizin malpraktis avukatı departmanından avukatlık hizmeti alabilirsiniz.


İdarenin Sorumluluğunun Hukuki Dayanakları

Malpraktis ( Malpraktis ) Nedeniyle İdarenin sorumluluğunun özü doğal olarak İdare Hukukuna göre belirlenmiştir.

Bazı durumlarda genel olarak hastanenin organizasyonundaki bir aksaklık nedeniyle idarenin sorumluluğuna gidilebileceği gibi, kimi durumlarda idari hizmet sağlık personelleri ve yardımcı sağlık personelleri eliyle ifa edilmesi nedeniyle kişisel sorumluluğu da doğabilecektir.

2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 129. Maddesinde göre kamu görevlilerine karşı açılacak tazminat istekleri idareye karşı açılmalıdır.

Devlet hastanelerinin yaygınlığı nedeniyle, idareye karşı açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında devlet hastanesine tazminat davası birinci sırayı almaktadır. Bunu vakıf üniversiteleri izlemektedir.


İdare Hukukunda Komplikasyon – Malpraktis ( Malpractis ) Ayrımı Nasıldır?

Öncelikle bir sonucun komplikasyon mu malpraktis mi olduğunun tespiti önemlidir. Bu konuda başvuru sahipleri, rapor ve tıbbi dokümanlarını, konusuna göre uzman hekimlere göstererek bir görüş almaları, alınacak görüşe göre yol haritalarını belirlemeleri yerinde olacaktır.

Hem Danıştay, hem de Yargıtay kararlarında Komplikasyon ve Malpraktis olup olmadığının anlayabilmemiz için uygulama içerisinde belirli başlı kriterler belirlemişlerdir.

Bu yönüyle komplikasyon mu malpraktis mi olduğu noktasında hekimlerden alınan görüşün Yargıtay içtihatları etrafında değerlendirmesini yaparak nihai bir karar verilmesi için konusunda uzmanlaşmış veya deneyimli bir avukat tarafından değerlendirilmesi yapılmalıdır.

Ana faaliyet sayfasındaki Komplikasyon – malpraktis ayrımı ile ilgili ana yazımızın ilgili bölümünü okuyabilirsiniz.


İdari Başvuru Yapılmalı Mı?

İdari Başvuru Malpraktis Nedeniyle Tazminat davasında İdari Yargılama Usulü Kanununun 13. Maddesine göre tam yargı / tazminat davası açılmadan önce yapılması gereken zorunlu bir süreçtir.


Davanın Tarafları Kimlerdir?

Hatalı Tıbbi Uygulama Nedeniyle İdareye Karşı maddi ve manevi tazminat davasının tarafları davacı ve davalı idareden oluşmaktadır.

Malpraktis nedeniyle idareye karşı açılacak davanın davacısı ya da davacıları ilgili idari işlem veyahut idari eylem nedeniyle hakları ihlal edilmiş olanlardır.

Buna göre davacılar hastanede tedavi gören hatalı uygulama nedeniyle zarara uğrayan kişi, mirasçıları ve belirli şartlar altında yakınlarıdır.

Davalı tarafı ise, eylem ve işlemi işe kişilerin zarara uğramasına sebebiyet veren İDARE’dir. Bu davada gerçek kişiler davalı olamazlar. Buna karşılık ilgili idare olayda ihmali olan kişileri davaya dahil edilmesini talep etme hakkı bulunmaktadır.

Bu durum daha sonraki aşamada Anayasanın 129. Maddesindeki ilgili kamu personeline “rücu” edilmesi aşaması için önemlidir.

Bunun dışında mesleki sorumluluk poliçesi düzenleyen sigorta şirketine de dava ihbar edilebilmekte ise de bu davada taraf olamazlar.

Davanın herhangi bir nedenle açılamaması, idareye başvuru ve dava açma sürelerinin kaçırılması hallerinde genel mahkemelerde sigorta şirketine, ihmali olan sağlık personeline dava açılması mümkündür.


Devlet Hastanesine Tazminat Davası

Devlet Hastanesine Tazminat Davası, hekim hatası, hemşire hatası, yardımcı sağlık personellerinden kaynaklı ya da işletmesel hatalar nedeniyle idareye karşı açılacak davalar, ilgili idare aleyhine İdare mahkemelerinde açılmalıdır.

İzah edildiği üzere hatalı tıbbi uygulama yapan kişilere karşı idare mahkemelerinde dava açılması mümkün değildir.


Vakıf Üniversitesi Hastanesine Tazminat Davası

Vakıf Üniversitesi Hastanesine Malpraktis Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davası da idare mahkemelerinin görev alanına girmektedir.

Vakıflar Özel Hukuk Tüzel kişiliği şeklinde kurulsalar Anayasanın 130. maddesine ve Anayasa Mahkemesi, 1990/2 Esas, 1990/19 Karar ve 30.5.1990 Tarihli ve 1991/21 Esas, 1992/42 Karar ve 29.6.1992 tarihli kararlarında Vakıf Üniversitelerinin kamu tüzel kişiliği niteliğinde olduğu vurgulanmıştır.

Bu nedenlerle vakıf üniversitelerinde meydana gelen hekim hatası, malpraktis Hatalı Tıbbi uygulama hallerinde idari başvuru süreçlerinin takip edilmesi ve devamında yine idare hukuku prensiplerine göre davaların sonuçlandırılması gerekmektedir.


Eğitim ve Araştırma Hastanesine Tazminat Davası

Eğitim ve Araştırma Hastanelerine Malpraktis Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davası, eğitim ve araştırma hastanelerinin Sağlık Bakanlığına bağlı olmaları nedeniyle idare mahkemelerinde açılmaktadırlar.


Sağlık Bakanlığına Tazminat Davası

Sağlık Bakanlığına malpraktis nedeniyle açılacak tazminat davalarında bakanlığın sorumluluğunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi husumetin tayininde oldukça önemlidir.

Sağlık bakanlığı teşkilat yapısı ve bakanlığa doğrudan bağlı olarak sağlık kuruluşları için Sağlık Bakanlığı web sitesi incelenmelidir.


İdareye Malpraktis Davası Tazminat Kalemleri Nelerdir?

İdareye karşı açılabilecek bir tazminat davasında genel mahkemelerde açılanlarda olduğu gibi maddi ve manevi tazminat talep edilmesi mümkündür.

İstenebilecek maddi tazminat kalemleri de ölüm olup olmadığına, iş göremezlik ve iş göremezliğin sürekli olup olmadığına bakılarak tespit edilecektir.


Dava Açma Süresi Ne Kadardır?

Dava Açma Süresi, İdari Eylemlerde Başvuru ve Zamanaşımı sürelerini ifade etmektedir.

Buna göre hatalı tıbbi uygulama nedeniyle açılacak bir tazminat davasında İdari Yargılama Usulü Kanununun 13. Maddesinde göre İdari eylemin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halde 5 sene içerisinde idareye başvurmaları ve verilecek cevaba göre 7. Maddede gösterildiği üzere 60 ( altmış ) gün içerisinde idare mahkemesinde tam yargı davası açılmalıdır.

Süreler davalı idare tarafından herhangi bir itirazda bulunulmasa bile mahkeme tarafından resen incelenir ve süreler yönünden bir aykırılık varsa mahkeme resen “davanın süre aşımı yönünden reddine” dair karar vermelidir.


Dava Süresini Kaçırılırsa Ne Yapılmalıdır?

Dava Süresini Kaçırma halinde bile dosyanın ve raporların avukat tarafından titizlikle incelenmesi ve sürelerin ihyasının söz konusu olup olmadığı tespit edilmesi zaruridir.

Nitekim iş göremezlik oranının arttığı bir vakıada başvuru süreleri son raporla birlikte yeniden başlamaktadır.

Bunun haricinde başvuru sürelerinin bütünüyle dolduğu hallerde bile olayda ihmali olan hekim ( Doktor ), hemşire, yardımcı sağlık personeli ve ilgili diğer kişilerin kişisel sorumluluğu nedeniyle genel mahkemelerde genel zamanaşımı süreleri içerisinde dava açılması mümkündür.


Faiz Hangi Tarihten İtibaren İşler?

Faiz Başlangıcı, İdareye Malpraktis Nedeniyle Maddi Ve Manevi Tazminat Davalarında farklı bir uygulamalar nedeniyle güncel içtihatlar takip edilerek istenmelidir.

İdareye Hatalı Tıbbi Uygulama Nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında faiz başlangıcı ile ilgili Danıştay’ın birbirinden farklı kararları bulunmaktadır.

Bir kısım kararlarda idare’ye başvuru tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğine karar verilmiş iken, bir kısım kararlarda ise dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir.

Fakat bizce genel mahkemelerde olduğu gibi Haksız Fiil Nedeniyle açılan davalarda faiz başlangıcı haksız fiilin işlendiği tarih olmalıdır.


İdareye Malpraktis Davası için İşletilecek Faiz Türü Nedir?

İdareye Malpraktis Nedeniyle Maddi Ve Manevi Tazminat Davalarında Faiz Türü, olarak Adi Faiz ya da Kanuni Faiz olarak isimlendirilen Yasal Faiz uygulanmaktadır.


Avukatlık Masrafları Ne Kadardır?

İdareye Maddi Ve Manevi Tazminat Davası | ( Malpraktis ) Hatalı Tıbbi Uygulama Nedeniyle tazminat davaları nispi nitelikli davalardır.

Nispi nitelikli davalarda vekalet ücretleri, dava konusunun veya alacak tutarının değerine göre belirlenmektedir.

Maktu nitelikteki davalarda ise maktu ücret uygulanır.

Avukatlık Ücreti, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 164/2. Maddesinde ve asgari ücret tarifesinde gösterilen sınırlar arasında kalmak üzere taraflarca serbestçe kararlaştırılabilir.

Kanunda ve tarifede belirtilen oranların altında veya üstünde ücret belirlenmesi halinde, sözleşmenin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz sayılmaktadır.

Türk yargılama sisteminde uygulanan vekalet ücretleri ile ilgili genel bilgi almak ve hesaplama yapmak için avukatlık ücret tarifesi başlıklı yazının okunmasını rica ederiz.


Dava Masrafları Ne Kadardır?

İdareye Maddi Ve Manevi Tazminat Davası | ( Malpraktis ) Hatalı Tıbbi Uygulama Nedeniyle tazminat davalarında dava masrafları, istenen tazminat tutarına göre nispi/orantılı olarak belirlenmektedir. Buna göre 10.000,00TL’Lik bir tazminat isteğinde dava açılışı için takriben 500.00TL yetecektir.

Dava masrafı hesaplamak için masraf tarifesi başlıklı yazının incelenmesini rica ederiz.


İdareye Açılacak Davalarda Malpraktis Avukatı

Malpraktis Avukatı yahut Hatalı Tıbbi Uygulama Davası avukatı şeklinde ülkemizce yasal olarak ortaya konulmuş bir uzmanlık ayrımı bulunmasa da hukukun her dalında olduğu gibi bu alanda da deneyim, sürecin doğru yönetilmesinde ve sonuçlandırılmasında oldukça önemlidir.

Malpratis avukatı, ya da sağlık avukatı şeklindeki isimlendirmenin temel dayanağı deneyime dayanmakla, uygulama içerisindeki genel hukuk politikası konusundaki farkındalığı ifade etmektedir.

Malpraktis ve sağlık davaları ile dava ayrıntılı bilgi almak için sağlık hukuku sayfamızı ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.