Boşanma Davası, tarafların evlilik birlikteliğine anlaşmalı olarak yahut çekişmeli olarak son vermeleridir.

Boşanma davalarında kamu hukuku niteliği de bulunduğundan, delillerin taraflarca toplanma ilkesinden farklılık arz eden noktaları bulunmaktadır. Bu dava türü Aile Hukuku alanının en önemli sorunlarından birini oluşturmaktadır.

Dava şartlarının değerlendirilmesi ve boşanma davası açmak için ofisimizin boşanma avukatı departmanından avukat hizmeti alabilirsiniz.

Bilindiği üzere, her türlü insani sorunda ilk bakılacak nokta, sorunun varlığının tespiti için çaba harcanıp harcanmasıdır.

Bu gerçekten de her ilişkide geçerlidir: anne-çocuk, baba-çocuk, arkadaş-arkadaş, kardeş-kardeş, kuzen-kuzen v.s…

İkinci nokta ise tespit edilen sorunları çözmek için çaba harcanıp harcanmadığıdır.

Taraflar gerçekten sorunları çözmek için çaba harcasalar da hiç bir çözüm üretememiş de olabilirler. Buna rağmen bile sorunları çözmeye uğraşmaya ara vermek de bir çözüm getirebilir.

Bir sorunu çözme yönünde ciddi karar almış olan kişiler bir süre sonra sorunu değerlendirmelerinde ve sorunun öncelik sırasında değişiklik olduğunu gözlemleyebilirler. Ya da soruna başka bir açıdan bakabilmeyi başarabilirler.

Bu da başka bir çözüm üretebilir.

Bu yüzden, evlilik içerisinde sorunların nasıl çözüleceğine dair gerçek bir çözüm süreci denenmeden boşanma avukatı ile irtibata geçilmesi bizce doğru değildir.

Bu aşamada bir uzmandan yardım almaktan da taraflar çekinmemelidir.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından uygulanan proje ve çalışmalardan destek alınması mümkündür.

Çözüm yolları samimiyetle denendikten sonra ilerleme sağlanmaz ise boşanma süreci bundan sonra düşünülmelidir.

Ve taraflar evliliklerine son vermeyi son çare olarak düşünülme konusunda da kararlı olmalıdırlar.

Taraflar, en az yıpratan boşanma sürecinin anlaşma olduğunu bilmelidirler.

Nitekim çekişmeleri davalarda, mahkeme masrafları ve avukat masraflarının toplamı

Çocuklar yönünden anne ve babalarının boşanmaları gibi bir kavram olmadığının bilincinde olunmalıdır.

Taraflar arasındaki evliliğe mahkeme tarafından son verilse de uygar ve medeni bireyler olarak birbirlerinin haklarına saygı duymaları gerekir.

Taraflar çocuklarını aralarındaki husumetin dışında tutmayı becerebilmeleridir.

Ve açıkça çocuklarının hisselerini suistimal etmemek için kararlı olmaları gerekmektedir.

Taraflar yaşadıkları kötü deneyim ya da deneyimsizlik nedeniyle geçici bir süre “çocukları tarafından sevilme” duygusunun önemini tam hissedemeyecek bir noktaya gelmiş olabilirler.

Bu duruma rağmen “sevgi”nin yaşamın en önemli duygusu olduğunu keşfetmek fırsatını tekrar yakalayacaklarını unutmamalıdırlar.

Bu yüzden “annesinden ayrıldığınız çocuğunuz”, ya da “babasından ayrıldığınız çocuğunuz”’un sözleri sadece sizin için geçerlidir.

Her çocuğun anne ve babasını eşit ve yoğun bir şekilde sevme hakkı olduğu unutulmamalıdır.

Hiçbir insanda, bu sevgiler arasında bir seçim yapmak zorunda bırakma hakkı yoktur.

Çocuğu böyle bir seçim yapmaya zorlamanın gerçek bir “kötülük” olacağının unutulmamasını tavsiye ederiz.

Boşanmanın zaruri olması halinde farklı hukuki sebeplere dayanılarak aşağıdaki davalar açılabilmektedir: