Kıymetli Evrakın Ziyaı Ve İptali Davası, Türk Ticaret Kanununda Kıymetli evrak olarak nitelendirilen Bono (senet), Çek, Poliçe gibi evrakların kaybolması halinde hüküm ifade etmemesi için açılması gereken iptal davasıdır.

Türk Ticaret Hukuku hakkında bilgi sahibi olmak için Ticaret ve Şirketler Hukuku başlıklı yazımızın incelenmesini tavsiye ederiz.

Bono ( Senet ), Poliçe, Çek ve benzeri kıymetli evraklarınızın kaybolması (zayii) nedeniyle dava açmak için ofisimizin ticaret avukatı departmanından avukatlık hizmeti alabilirsiniz.


Kıymetli Evrak Nedir?

Kıymetli evrakın ticaret hayatında önemli bir yeri bulunmaktadır. Uygulamada sıklıkla karşılaşılan kıymetli evrakı anlamak bu sebeple önemlidir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 645. Maddesi uyarınca “kıymetli evrak öyle senetlerdir ki bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi bir başkasına devredilemez.”

Bu tanıma göre kıymetli evrakın üç temel unsuru vardır. Bunlar; devredilebilir bir hak, senet ve bağlılıktır. Ancak unutulmamalıdır ki her senet bir kıymetli evrak değildir ancak her kıymetli evrak bir senettir.


Kıymetli Evrak Türleri Nelerdir?

Kıymetli evrak içerdikleri hakkın türün, içerdiği hakkın senetten önce doğup doğmamasına, temel borç ilişkisi ile bağına ve devir şekline göre türlere ayrılabilir.

Devir şekli bakımından kıymetli evrak; nama yazılı kıymetli evrak, emre yazılı kıymetli evrak ve hamiline yazılı kıymetli evrak olmak üzere üç gruba ayrılır.

Nama yazılı kıymetli evrak, belli bir kişinin namına yazılı olup da onun emrine kaydını içermeyen senetlerdir.

Türk Ticaret Kanunu madde 654’de düzenlenmiştir ve madde 657 uyarınca devri alacağın temlikine ilişkin beyan ve zilyetliğin nakli ile gerçekleşir.

Bu kıymetli evrakın devrine Türk Borçlar Kanunu’nun alacağın temlikine ilişkin madde 183 vd. hükümleri uygulanır.

Bu tür kıymetli evraklar mücerret değildir bu sebeple sağladıkları kamu güveni azdır. Emre yazılı kıymetli evrak, TTK m.824 uyarınca emre yazılı olan veya kanunen emre yazılı kabul edilen emre yazılı senetlerdir.

Devir şekiller TTK m.647/1 gereği ciro ve teslim ile olur. Soyut (mücerret) ve sağladıkları kamu güveni yüksek senetlerdir.

Hamiline yazılı kıymetli evrak, TTK m.658’e göre “ Senedin metninden veya şeklinden, hamili kim ise o kişinin hak sahibi sayılacağı anlaşılan her kıymetli evrak, hamile veya hamiline yazılı senet sayılır”.

Devirleri zilyetliğin devredilmesi ile olur bu sebeple tedavül kabiliyeti en fazla olan senetlerdendir.

Soyut senetlerdir ve sağladıkları kamu güveni fazladır.


Kıymetli Evrakın Ziyaı Nedir?

Kıymetli evrakın içindeki hak ancak kıymetli evrakın ibrazı ile ileri sürülebildiği için kıymetli evrakın hamilinin iradesi dışında da ziya olması durumunda evrak sahiplerinin korunması amacı ortaya çıkmıştır.

Kıymetli evrakın zayi olması farklı şekillerde gerçekleşebilir. Kaybolması, çalınması, gasp edilmesi, yanması, okunmayacak şekilde zarar görmesi bu hallere örnektir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 651.maddesine göre kıymetli evrakın zayi olması halinde mahkeme tarafından iptaline karar erilebilir.

Senet üzerindeki hak sahibi iptal talebinde bulunabilir. Kıymetli evrakın iptal edilebilmesinin ön şartı, kıymetli evrakın zilyetliğinin kaybedilmesi veya kullanılmaz hale gelmesidir.

Kayıp, irade dışı gerçekleşmeli ve mutlak olmalıdır. Türk Ticaret Kanunu m.668’de iptali istenemeyecek senetler düzenlenmiştir.

Bu senetler, devlet tarafından çıkarılan tahviller, ipotekli borç senetleri ve irat senetleri, banknotlardır. 3670 Sayılı Kanun gereği milli piyango biletleri zayi olsalar dahi iptalleri istenemez.

Kıymetli evrakın zayi olması önce genel hükümlerle devamında senet türlerine göre özel hükümlerle bunları düzenlenmiştir.

Kıymetli evrak ziya uğrar veya kullanılamaz hale gelirse önce ödeme yasağı konması ve rıza hilafında elden çıkmasını sağlayan kişinin kim olduğu biliniyorsa ona karşı bir istirdat davasının açılması ve bu davanın sonucuna göre hilafın çözülmesi gerekmektedir.

Hamil, istirdat davası açmaz ise kanundaki koşullar gerçekleşmişse senedin iptalini talep edebilir. Kıymetli evrakın ziya olması nedeniyle iptaline mahkeme tarafından karar verilir.

Bu iptal kararı ile hak sahibi, senette düzenlenen hakkını artık senetten ayrı olarak ileri sürebilecektir. Verilen karar ile seçimlik hak ortaya çıkacaktır.


Kıymetli Evrakın İptali Davasının Şartları Nelerdir?

Verilen karar ile davacı hakkını ilamla isteyebilir veya yeni bir senet düzenlenmesini talep edebilir. Kıymetli evrakın iptaline yönelik dava açılabilmesi için gerekli olan şartlar şunlardır:

  • Senet, zayi olmalıdır.
  • Senetteki hak dava sırasında varlığını sürdürüyor olmalıdır (TTK m.651).
  • Senedin zayi olduğu zamanda kıymetli evrakta hak sahibi bulunmalıdır.
  • Zayi olan senedin zilyetliğinin yeniden kazanım olanağının olmaması gerekmektedir.

Hasımsız bir davadır. Mahkemenin verdiği karar maddi bir karar değildir, senedin geçerliliğini etkilemez.

Senet olmaksızın hakkı talep edebilme hakkı sağlamaktadır. Kimde olduğu biliniyorsa iptal davası açılamaz, istirdat davası açılmalıdır.



Türlerine Göre Kıymetli Evrakların İptali

Özel hükümler, kıymetli evrakın türüne göre iptalinde karşımıza çıkar. Yukarıda anlattıklarımız genel hükümlerdir.

1. Nama Yazılı Kıymetli Evrakın İptali

Türk Ticaret Kanunu’nun 657.maddesi gereği kanun koyucu aksine bir düzenleme olmadıkça nama yazılı kıymetli evrakın ziyası sebebiyle iptaline, hamiline yazılı senetlere ilişkin hükümlerin uygulanacağını düzenlemiştir.

Borçlu ilam sayısını azaltmak ve süreleri kısaltmak için iptal prosedüründen daha basit bir usul benimseyebilir. Şöyle ki, borçlu senede koyacağı bir beyan ile senedin iptalinin Türk Borçlar Kanunu’nun 105.maddesine tabi olduğunu düzenleyebilir.

Bu beyan ile mahkeme kararına gerek olmaksızın senet iptal edilebilir.


2.Hamiline Yazılı Kıymetli Evrakın İptali

Hamiline yazılı kıymetli evrakın ziyaı ve iptal prosedürü TTK m.661 ile 668 maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Söz konusu hükümler gereği hamiline yazılı kıymetli evrakın iptaline ancak mahkeme karar verebilir. İptal davası açan hak sahibi, senedin borçlusuna ithafen ödeme yasağına karar verilmesini mahkemeden isteyebilir.

Sadece iptal davası açmak ödeme yapmayı engellemez. Ödeme yasağı almak için mutlaka iptal davasının açılması ve davacının talebinin olması şarttır.

Ödeme yasağına uyan borçlu, hamiline yazılı senedi iki defa ödeme tehlikesinden kurtulur.

Ödeme yasağı olmasına rağmen ödeme yapması halinde kötü ödeme yapmış olur ve senetteki bedeli tekrardan ödemekle yükümlüdür.

Türk Ticaret Kanunu’nun madde 663 vd. hükümlerinde iptal prosedürü düzenlenmiştir. Mahkeme, hak sahibinin açıklamalarını kabul ederse senedi elinde bulunduran veya kim olduğu belli olmayan hamili belli bir süre içinde senedi mahkemeye ibraz etmeye davet eder ve aksi halde senedin iptal olacağına dair ilan yoluyla bir bildirimde bulunur.

Mahkeme tarafından senedin ibrazı için verilecek olan süre altı aydan az olamaz ve ilk ilan gününden itibaren işlemeye başlar.

İlan, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde üç defa yapılır.

Mahkeme takdirine göre başka yollarla da ilan yapabilir. Yapılan ilandan sonra iki durum söz konusu olur. Bunlar:

1. En az altı ay süreli ilanlardan sonra senedin ibraz edilmesi durumunda mahkeme tarafından senedin iptali talebinde bulunan davacıya senedin kendisine iadesi için dava açması bakımından uygun bir süre vermek zorundadır. Açılacak olan dava, istirdat davasıdır. Dava açılırsa çekişmeli hale gelir ve mahkeme senet üzerindeki hakka göre mülkiyet kararı verir.

2. Senet yapılan ilanlara rağmen belirtilen süre içinde mahkemeye ibraz edilmemişse mahkeme, senedin iptaline ve/veya gerekli gördüğü başka kararlar da verebilir. İptal kararı vermesi halinde bu kararın derhal sicil gazetesinde ilan edilmesi gerekir ve verilmiş olan iptal kararı üzerine iptal talebinde bulunan ilgili kişi giderleri kendisine ait olmak üzere yeni bir senet düzenlenmesini veya muaccel bir borcun yeni bir senet düzenlenmesine gerek olmadan mahkeme kararı ile ifasını talep etme hakkına sahiptir.


3. Emre Yazılı Kıymetli Evrakın İptali

Emre yazılı kıymetli evrakın ziyaı sebebiyle iptali prosedürü Türk Ticaret Kanunu’nun 831.maddesi gereği cirosu kabil olan senetlere poliçenin iptaline ilişkin hükümler uygulanır.

Emre yazılı kıymetli evrakın iptal prosedürüne kanun koyucu ayrı bir başlıkta yer vermemiştir. Hamiline yazılı senetlerin iptal prosedüründen en önemli farkı, iptal davası açılmadan ödeme yasağı kararı alınabilir.

Yukarıda iptal prosedürüne ilişkin anlattıklarımız emre yazılı kıymetli evrakın iptali için de geçerlidir. Türk Ticaret Kanunu’nun 760.maddesi gereği verilecek olan ilanla kıymetli evrakın ibrazını talep eder. Yapılacak olan ilan süresi en az üç ay ve en çok 1 yıldır.


İptal Kararının Hukuki Sonuçları

İptal kararı sadece bu kararı alan kişinin bu senedi ibraz etmeden hak sahibi olarak şeklen kabul edilmesini sağlayan bir etkiye sahiptir.

Senedin iptal edilmesi halinde sadece asli borçluya başvurulabilir. Bunun dışında örneğin diğer kimselere başvurulamaz.

Bono’da düzenleyene, poliçede ise poliçeyi kabul etmiş olan borçluya başvurulabilir.

Çekte iptal kararı söz konusu ise iptal kararı alan davacı tüm borçlulara senetten dolayı (borç altına giren, düzenleyen ve cirantalara) başvurabilir.

Öteki senetlerde sadece borçluya başvurulabilir.


Kıymetli Evrakın İptali Davası İle İlgili Yargıtay Kararları

  • Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E. 2018/6460K. 2019/547 T. 4.2.2019 “..Kıymetli evrakın iptali davaları, 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 382/e-6. maddesinde düzenlenmiş olan ticaret hukukundaki çekişmesiz yargı işlerinden olup; kıymetli evrak müessesi Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olduğundan, TTK’nın … ve 5. maddeleri gereğince bu davalara bakma görevinin asliye ticaret mahkemelerine ait olduğu kanaatine varılmıştır..”
  • Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/12638 Esas ve 2018/4213 Karar sayılı kararında “..Dava, zayi sebebiyle çek iptali istemine dair olup, mahkemece, yazılı şekilde, iptali istenen çekin zamanaşımına uğradığı ve kambiyo senedi vasfını yitirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, 6762 Sayılı TTK’nın 563. maddesinde senet üzerinde hak sahibi olan kişinin, zayi olması halinde senedin iptalini mahkemeden isteyebileceği düzenlenmiştir. Zayi sebebiyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir. Bununla birlikte senetteki hakkın zamanaşımına uğramış olması iptal kararı verilmesine engel değildir. (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 1997, s.270) O halde mahkemece, iptali istenen çekin, zamanaşımına uğramış olmasının başlı başına çekin iptal edilmesini engellemeyeceği gözetilerek iptal için diğer şartların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.”
  • Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/9880 Esas ve 2018/2363 Karar sayılı Kararında “Dava, zayi sebebiyle bono iptali istemine dair olup, mahkemece, yazılı şekilde davacının hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamından, davacı bankanın iptali istenen bonoları tahsil cirosu ile devraldığı ve vekil hamil sıfatına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Tahsil cirosu, senedin bedelinin tahsili ile buna bağlı hakları koruyucu işlemleri yapmaya yönelik temsil yetkisinin kıymetli evraka özgü bir görünüş şekli olduğundan, vekil hamil konumundaki bankanın üçüncü kişi elindeki senedin iadesini talebe veya zayi sebebiyle iptalini istemeye hakkı vardır. Bu durumda, mahkemece, davacının kıymetli evrakın iptali davası açmasında hukuki yararının bulunduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.”
  • Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/4268 Esas 2017/6115 Karar sayılı kararında, “..Dava, zayi sebebiyle kıymetli evrak iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafın, dava dilekçesindeki açıklamaları dikkate alındığında davaya konu bonoyu tahsil için ciro yoluyla devraldığı anlaşılmakta olup, 6102 Sayılı TTK’nın 778. maddesi delaletiyle bonolarda da uygulanması gereken aynı Yasa’nın 688. maddesi uyarınca bonoyu tahsil amacıyla elinde bulunduran hamilin bonodan doğan bütün hakları kullanabilmesi mümkündür. Zayi sebebiyle iptal davası açmak bu kapsamda bir hak teşkil ettiğinden, talebin incelenerek neticesine göre bir karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.”
  • Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/16649 Esas ve 2015/1710 Karar sayılı kararında, “..Dava, zayi sebebiyle kıymetli evrakın iptali istemine dair olup, mahkemece, iptali istenen çekin, davacı elinde iken rızası dışında ziyaa uğradığı yönünde ve davacının çekin lehtarı olduğu konusunda delil bulunmadığı ve gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda davacı tarafından, davaya konu çekin kaybedildiği ileri sürülmüş ve anılan çekin esas içeriği hakkında bilgi sunulmuştur. Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulüyle davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi sebebiyle kıymetli evrak iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile, çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir. Kaldı ki, dava sürecinde yapılan ilanlar sonrasında da çek üzerinde hak sahibi olduğunu iddia eden kimse de ortaya çıkmamıştır. Bu durum karşısında mahkemece, somut uyuşmazlık yönünden davacı vekilince sunulan mevcut delillerin yeterli sayılarak ve davacının işbu davayı açmasında yasal bir engelin bulunmadığı kabul edilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”

Kıymetli Evrakın İptali Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme

Yetkili mahkeme, borçlunun yerleşim yeri veya pay senetleri hakkında anonim şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesidir.


Kıymetli Evrakın İptali Davası Masrafları

Kıymetli evrakın iptali davaları maktu harca tabi dava türlerinden olduğu için dava harçları iptali istenen kıymeti evrakın üzerinde yazan tutara göre değişkenlik göstermez.

Buna karşılık ilan masraflarını yüksek olduğu unutulmamalıdır.

Dava masrafları ile ilgili genel bilgi sahibi olmak için masraf tarifesi başlıklı yazımızın incelenmesini tavsiye ederiz.


Kıymetli Evrakın İptali Davası Avukat Masrafları ve Ücretleri

İptali istenen kıymetli evrakın üzerinde yazılı tutara bakılmaksızın AAÜT tarifesi hükümlerine göre vekalet ücretine hükmedilir.

Avukatlık ücretleri ile ilgili bilgi almak için Avukatlık Ücret Tarifesi başlıklı yazımızın incelenmesini tavsiye ederiz.