Ticari Arabulucu, ticari davalar ile ticari alacak ve tazminat davalarında taraflar arasındaki uyuşmazlığın alternatif çözüm yolu ile çözülmesi için hizmet veren uzman arabulucudur.

Ticari dosyalarınız için ofisimizden arabuluculuk hizmeti alabileceğiniz gibi, dosyanızın avukat ile temsili için ticaret avukatı departmanımızdan avukatlık hizmeti de alabilirsiniz.

Arabuluculuk konusu Ticaret hukukunda arabuluculuğun zorunlu hale gelmesi ile çok daha önemli hale gelmiştir.

Bu nedenle bu yazıda Ticari Davalarda, arabuluculuğa başvuru şartları, hangi dava ve uyuşmazlıkların arabuluculuğa elverişli olduğu, zorunlu arabuluculuk halleri, arabuluculuk süreci ve neticeleri açıklanacaktır.


Ticari Davalarda İhtiyari Arabuluculuk

07.06.2012 tarihinden kabul edilerek 22.06.2012 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa ve yine bu kanununa göre 26.01.2013 tarihli ve 28540 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununu Yönetmeliği’ne göre, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bütün hukuki uyuşmazlıklar ihtiyari arabuluculuğun konusunu oluşturabilmektedir.

Aşağıda da izah edildiği üzere ticari dava ve tazminat alacakları zorunlu hale getirildiğinden, zorunlu arabuluculuk kapsamında bulunmayan talepler için ihtiyari arabuluculuk yolu açıktır.


Ticari Alacaklarda ve Tazminat Davalarında Zorunlu Arabuluculuk

Ticaret Hukukunda Arabuluculuk ise hukuki statüsüne genel olarak 06.12.2018 tarihinde kabul edilen 7155 Sayılı Kanununun yürürlüğe girmesi ile ulaşmıştır.

7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. Maddesine eklenen bir hükümle bir kısım ticari davalarda da arabuluculuk 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girmek üzere zorunlu hale gelmiştir.

Bir unsurun Dava Şartı olarak nitelendirilmesi halinde bu hususun çözülmeden dava açılmamasını, açılmış ise devam edilmesine engel olmasını ifade etmektedir.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda bu husus şu şekilde ifade edilmektedir. 6100 Sayılı Kanunda dava şartları 114. Maddede sıralanmıştır.

Arabuluculuğun Dava şartı olarak nitelendirilmesi HMK’nin 114. Maddesindeki “(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” Hükmüne girmektedir.


Dava Şartı Arabuluculukta Arabuluculuğa Başvurulmaması Halinde Yapılacak İşlem

6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2, Türk Ticaret Kanunun 5/A Maddesi ve HMK’nın 115. Maddesine göre DAVACI TARAF, dava dilekçesi ile birlikte Arabuluculuk Son Tutanağının Aslını veyahut ticari arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemesi gerekmektedir.

Şu halde Arabuluculuk yoluna başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması veyahut mahkeme tarafından verilen bir haftalık kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının mahkemeye sunulmaması halinde mahkeme tarafından davanın usulden reddine karar verilir.

Bu halde, aleyhe yargılama masraflarını ve Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesinin 7/2. Maddesine göre hesap edilecek kanuni vekalet ücretleri dava şartlarını yerine getirmeyen davacı aleyhine hükmolunur.


Arabuluculuk Uzlaşma Tutanağı Mahkeme Kararı Hükmündedir

İhtiyari ya da dava şartı arabuluculuk sonucunda uzlaşma sağlanması halinde, söz konusu uzlaşma tutanağı icra edilebilir bir hüküm içermesi şartıyla mahkeme kararı ile aynı sonuçları doğuracaktır.

6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18. maddesine göre davadan önce arabulucunun görev yaptığı yargı çevresindeki sulh hukuk mahkemesinden, dava sırasında uzlaşılmış ise davanın görüldüğü mahkemeden icra edilebilirlik şerhi alınan arabuluculuk uzlaşma tutanağı mahkeme kararı hükmündedir.

İcra edilebilirlik şerhini taraflar alır. Ticari Arabulucu tarafından böyle bir başvuru yapılması hukuken mümkün değildir.

Buna göre taraflar uzlaşma tutanağında belirlenen tutarların ödenmemesi halinde başvurucu veya avukatları tarafından icra edilebilirlik şerhi alınarak doğrudan ve herhangi bir mahkemeden karar alınmasına gerek kalmadan İcra ve İflas Kanununun 32. maddesine göre İLAMLI İCRA takibi başlatabilirler.

Bu takibe borçlunun itiraz etmesi genel olarak mümkün değildir. Buna rağmen itiraz edilmesi halinde itiraz icra takibini durdurmaz.


Arabulucu İle Çözülen Sorunla İlgili Tekrar Dava Açılamaz

Arabuluculukla İlgili Çözülen Sorunla İlgili Tekrar Dava Açılamaz. 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/5. maddesi hükmüne göre  “Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.”

Arabuluculuk Faaliyeti ile sonuçlanmış bir uyuşmazlık için yeniden dava açılması halinde 6100 Sayılı Kanunun 114/1-i ve 114/2. maddeleri 6325 Sayılı Kanunun 18/5. Maddesi gereğince DAVANIN REDDİNE karar verilir.


Ticaret Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk Kapsamına Giren Davalar

Türk Ticaret Kanununun 5/A. Maddesine göre “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” zorunlu arabuluculuk kapsamındadır.

Buna göre ticaret hukukunda zorunlu arabuluculuk kapsamına gire, yani arabuluculuğa başvurulması zorunlu olan talepler ana başlıklar halinde şunlardır. Ayrıntılı bilgi için Ticaret ve Şirket Hukuku sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

  • Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili Alacak ve Tazminat Davaları.
  • Türk Borçlar Kanununda Düzenlenen Ticari Davalar ( Tarafların Tacir Olup Olmadığına Bakılmaksızın).
  • Türk Ticaret Kanununda Düzenlenen Davalar.

Zorunlu Arabuluculuk Kapsamı Dışındaki Davalar

Genel olarak konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri dışındaki talep ve davalar dava şartı arabuluculuk kapsamı dışındadır.

Herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan ( TTK 4/f son) davalar da kapsam dışıdır.

Borçlar Kanunundaki zorunlu arabuluculuk kapsamına dahil olmayan davalar da belirlenmiştir.

  • Vekalet Sözleşmeleri ( Borçlar Kanunu 502-514  )
  • Haksız Fillerden Doğan Alacak ve Tazminat Davaları, (49-76)
  • Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan Taşınır ( Menkul ) ya da Taşınmaz ( Gayrimenkul) Alım Satım Sözleşmelerinden Doğan Alacak ve Tazminat Davaları, ( 207-281 )
  • Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan Mal Değişim Sözleşmesi, ( 282 – 284 )
  • Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan Bağışlama Sözleşmesi ( 285-298)
  • Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan Kira Sözleşmesi ( 299-378)Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan Ödünç Sözleşmesi, ( 379-392)
  • Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan ( İş Mahkemelerinin Görevli Olmadığı ) Hizmet Sözleşmesi ( 393 – 447 )
  • Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan Pazarlamacılık Sözleşmesi, (448-468 )
  • Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan Evde Hizmet Sözleşmesi ( 461-469 )
  • Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan Eser Sözleşmesi ( Borçlar Kanunu 470-486 )
  • Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan Simsarlık Sözleşmesi ( Borçlar Kanunu 520-525)
  • Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan Kefalet Sözleşmesi ( Borçlar Kanunu 581-603)
  • Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan Ömür Boyu Gelir ve Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmeleri ( Borçlar Kanunu 607-619)
  • Her iki tarafın da Ticari işletmesi ile ilgili olmayan Adi Ortaklık Sözleşmesi ( 620 – 645 )
  • Vekaletsiz İş Görme Nedeniyle Alacak ve Tazminat Davaları ( Borçlar Kanunu 526-531 )
  • Kumar ve Bahis Borçlarından Doğan Alacak Ve Tazminat Davaları ( Borçlar Kanunu 604-606 )

Ticari Davalarda Arabuluculuk Masrafları

Ticari işlere ve alacaklara uygulanacak ücret tarifeleri her yıl Adalet Bakanlığı Tarafından yayınlanan ücret tarifeleri ile belirlenmektedir.

Arabuluculuk ücretleri ile ilgili olarak Arabuluculuk Ücret Tarifesi başlıklı yazının incelenmesini tavsiye ederiz.